Gelişmiş ve karmaşık bir ahiret inancına sahip olan antik
mısırlılar, ölen bedeni ve ruhu, huzurlu bir ahiret hayatına hazırlamak için
bir sürü ayin ve uygulama yapmışlardır. Bunlar içerisinden en çok mumyalama ve
tahnit tekniklerine yoğunluk vermişlerdir. Tahnit tekniği; ölen kişinin
bedeninin bozulmaması için yapılan bir takım işlere denir. Mumiya, Arapça ve
Farsça’ da doğada bulunan katran ve karışımlarına verilen isimdir. Ölünün
bedenini korumak için yapılan tahnit işleminde katran kullanılması mumyalama
ile eş anlamlı olmasına sebebiyet vermiştir. Öbür dünyaya hazırlamak için
yapılan mumyalama işlemi, sadece bunlardan ilkidir.
Mumyalama işlemi ilk olarak ölü yıkanır. Burundan sokulan aletler ile beyin çıkartılır. Göz ve ağız boşlukları keton tamponlar ile doldurulup göz kapakları kapatılır. Rahip tarafından habeş adı verilen keskin opsidyen ile bedenin sol tarafı açılarak, içindekiler tamamen boşaltılır ve kanopik adı verilen vazolara yada çömleklere konur. Boşaltılmış olan karın kısmı ve kadınların göğüs içine, hurma şarabı ve aromalı bitkilerle temizlenmesinin ardından, kokulu mir, tarçın, soğan ve reçine ile karıştırılmış ağaç talaşı yerleştirilir ve açılan yerler tekrardan dikilir. Net- jeryt denilen Kahire dolaylarında bulunan natron tozu sodyum karbonat ya da sodyum klorit ile karıştırılan madde içinde, soylular 272 gün, normal insanları için ise 40 ile 70 gün arasında bekletilirdi. Bunun nedeni organik yapının korunup nemin absorbe edilmek istenmesidir.
(Kanopik Vazolar)
0 yorum:
Yorum Gönder